İZCİ LİDERİ HATA YAPAMAZ 2
İzci Liderinin talimatlara uymama lüksü yoktur.
Talimatları dinlemeyenin talimatları dinlenmez.
Her yıl olduğu gibi bu yılda Çanakkale Milli Bilinç kampına iki binden fazla izci katıldı. Bu kampta da gördük ki hala eğitilmesi gereken liderler var. Ve ne yazık ki izciler denilenleri yapabiliyor ama liderler yapamıyorlar.
İzcilik üniformalı bir faaliyettir. Üniforma herkesin aynı statüde görünmesi açısından da etkili bir araçtır. Üniformayı giyen izciler, din, dil, ırk, fakirlik, zenginlik, görüş farkı olmaksızın liderlerin önünde bir kişiymiş gibi görünürler. Dolayısıyla lider herkes aynı ölçüde ve adaletle muamelede bulunur.
Çocukların aile yapılarının farklılığı, zengin ve fakirliği üniformanın altında belli değildir. Bu herkesin birbirini sevmeyi öğrenmeleri için çok önemli bir eğitim sistemidir.
Askerlik de üniformalı ve önemli bir eğitim sistemidir ancak bizim hitap ettiğimizden farklı bir yaş basamağına hitap eder. Dolayısı ile o çağdaki gençler maddi durum problemini çok dert etmeyecek yaşlardadır.
Oysa izcilik çağındaki çocuk ve gençler aileler arasındaki maddi farklılıkları sorun edecek yaşlardadır.
Bir kampta herkesin aynı şeyi yemesi halinde kampta kantin ihtiyacı da olmaz.
İzcilik çocuk ve gençlere yemek seçmemeyi, önüne konulan her şeyi yemeyi öğreten bir eğitim sistemidir. Kantini olmayan ve yiyecek satılmayan kamplar izcilik eğitimi açısından en faydalı kamplardır.
Eğer izciler içinde izcilik faaliyetleri esnasında alış veriş etmemeyi sağlarsak o zaman izcilik eğitimine de son derece katkıda bulunmuş olacağız.
Elbette bir çocuk gittiği yerden ailesine bir takım hediyeler almak isteyecektir. Ancak unutulmamalıdır ki bir aile için eve dönen çocuğunun bir takım hediyelerle gelmesi değil, bir takım eğitimsel kazanımlarla eve dönmesidir. Bir ailenin çocuğun alacağı hediyeye ihtiyacı yoktur. Bir aile için en güzel hediye iyi yetişmiş bir evlattır.
Askeri kantin ve askerler yaptığımız işin bilincinde olduğundan alış veriş yapan izcilere kızmamızı hoş karşıladı.
Çanakkale faaliyetinde özellikle 57. alay Şehitliğinin karşısındaki hediyelik eşya satıcılarından alış veriş yapmak isteyen izcileri engellemeye çalışan kamp yönetimi ile esnaf arasında bir takım tatsızlıklar meydana geldi.
Esnaf “Hem alış veriş etmiyorsunuz, hem de buraya gelip Anzakları kaçırıyorsunuz” diyerek yönetim ile tartıştı.
Problem izcilerden çok tuvalet bahanesiyle bölgeye kaçan liderler tarafından oluşturuldu.
“Anzaklar gelsin Türk çocukları gelmesin de para kazanalım” zihniyetine tabii ki pabuç bırakmıyoruz ve bence bu zihniyetteki insanların Anzak atalarının bulunduğu yerde satış yapmaları ve bizim dedelerimizin yakınında olmamaları daha doğrudur.
Problem halk ile yönetimi birbirine düşüren, talimatlara aldırış etmeyen izciler, özellikle liderlerde.
Bu insanlar hiç mi düşünmüyor ki aralarında birçok Çocuk Esirgeme Kurumundan gelen izci kardeşleri var. Ailesinin hiç maddi geliri olmayan izciler var ve bunların cebinde beş kuruş dahi yok.
Eğer yönetim tarafından bir konuda talimat verildiyse mutlaka bir sebebi olduğu bilinmelidir.
İzciler yemek seçmeyeceğine göre hiçbir kampta kantin olmamalı ve izciler sadece kampta verilenler ile yetinmeyi öğrenmelidir.
Eğer izcilerine bu konuda gerekli eğitimi verememişse liderler kendi kalitelerini değerlendirmelidir. Çünkü izci suçsuz, lider suçludur. Bir izciye liderlik yapmak kolay değildir.
Geçtiğimiz yılları örnek almamalısınız. Geçtiğimiz yıllar Türk izciliğinde büyük bir keşmekeşliğin bulunduğu dönemlerdi. İnsanlar sırf gelir elde etmek için kamplarına kantin kurup işletmesini de akrabalarına vermekteydi.
İzciliğin orjinalini yaşayalım. Eğitim konusunda hedeflerimize ulaşmak için kamptan kantin düşüncesini çıkaralım.
Eskiden Ünite kamplarında uygulanan bir sistem vardı. Küçük kamplarda lider izcisinin maddi durumunu bilir ve ona göre harcama yapmasını sağlardı.
İZBANK adını verdiğimiz bu sistemde kamp için yola çıkmadan önce bütün izciler paralarını liderine teslim ederdi. Yazılı ve sayılı biçimde paraları teslim alan lider, kimin kaç lirası olduğunu bilir, parası olmayana destek bulur, çok parası olana da bol bol harcatmazdı. Paraya ihtiyacı olan izci liderine gider ve amacını söyleyerek parasını çekerdi. Tabii liderin belirlediği ölçülerde.
Sonraki dönemlerde para kazanmak için düzenlenmiş kamplar ortaya çıktıkça bu sistem de tarihin derinliklerine gömüldü.
Biz Türkiye İzcilik Federasyonunun yeni dönemiyle beraber izciliği tamamen eğitim boyutlarında ele alıyor ve eski bozuk düzenine dönmemesine çalışıyoruz.
Siz liderlerimize de bu amacımızın etrafında halkalandığını gördükçe mutluluğumuz bir kat daha artıyor.HASAN SUBAŞI(TİF BAŞKANI)